Mütevaziliğinden olmuş toprak zaman içerisinde,
Burjuva’yı bir tahtsın üzerinde.
Esmer tenli kadın kadar yabancı…
Demokrasideki, aristokratın konuşmasıyla,
Eşit orantılıdır;
Kadın vücudunda doğumda bulunan sancı…
Önümde nar, sağımda ve solum darağacı…
Hayretteyim, zihnimden söküp attığım ipi,
Yağlıyor, caheletin ağası.
Yağlıyor, ama önce yağı benden yağmalıyor;
Salıncak kuruyor ikimize,
Sallandıkça elleri değiyor yemişe.
Ben de dönüşüyorum tarihte utanç verici bir lekeye…
Esmer tenli kadın toprağa mıdır yabancı?
Faşistlerin dünyasında insan olmak kadar ağırdı;
Kadının kucağındaki kundağı!
Merhametsizliği beslemiş insanlık hep en derin kuyularda,
Leşle, kardeşle ve bebeklerle;
Kanla, canla, tonlarca altınla…
O yüzden insanlığa ait olmak istemesem de,
Fani ismim kulaklarımın bulunuyor halen.
Fanilerin dogmatik bir güzellik algısıdır sadece , “Helen”…
Esmer tenli kadın yakında da yabancı.
Toprak vatanında olsa satılır bazı yerlerde bir çok altına,
Belki de 520 adet tarla, artık bir sürü para.
Altın tepsiye de eli varken ölecek Burjuva…
Tonlarca sıvı maden,
Yüzün kadar kara, ihanetin kadar çok siyah maden!
Alemde bir siyah inci.
Şehvetle bakmıştır yaşı 9 iken küçük kıza,
Sarıklı resmi…..
Esmer tenli kadın çocukluğuna da yabancı.
Youtube
