Üçüncü olarak Nietzsche’nin hastalık kavramının etimolojik kökenine bakıp daha çok nerelerde ve nasıl kullanıldığını yazacağım. Hastalık; vücut veya zihinde meydana gelen rahatsızlık, dert ve görev bozukluğuna yol açan belirli bir anormal duruma verilen isimdir.
Bazen terim yaralanma, sakatlık, sendrom, semptom ve normal yapı ve fonksiyonun anormal çeşitlerini kapsayacak biçimde geniş bir anlamda kullanılır. Fakat farklı bağlamlarda bu kavramlar farklı kategorilere girerler ve hastalık kavramı bunların yerine kullanılamaz.
Türk dil kurumu tanımına göre “Hastalık” organizmada bir takım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza esenlik karşıtıdır.
Rahatsızlık her ne kadar özellikle günlük yaşamda hastalık sözcüğü ile aynı anlamda kullanılsa da daha çok kişinin sağlığını algılayışına bağlı bir sözcüktür. Bir kişi herhangi bir hastalığa sahip olmasa dahi, rahatsız ve sağlıksız hissedebilir. Bir rahatsızlığı olduğunu düşünür.
Başka bir kişi ise aslında ağır bir hastalığı olsa dahi bunu hissedemeyip ve rahatsızlık duymaz, böylece de hatalı bir şekilde herhangi bir rahatsızlığı olmadığını düşünebilir. Bugün hastalık sözlüğü mecazi olarak herhangi bir şeyin düzensiz, işlevsiz veya sıkıntılı durumlarını belirtmek için kullanılır. Ayrıca Türkçe’de yine mecazi şekilde hastalık sözcüğü aşırı düşkünlük ve tutku anlamında da kullanılır.
Hastalık kavramında da diğer kavramlar gibi kullanım alanı geniştir. Hatta Nietzsche’nin dört kavramı içinde en geniş kullanıma sahip olan kavram Yalnızlıktan sonra “hastalık” kavramıdır. Tıpta, biyolojide ve daha birçok alanda kullanılır. Biyolojik hastalıkların ve yalnızlıkların yanı sıra psikolojik hastalıklar ve psikolojik yalnızlıklarda vardır. Hastalıkları inceleyen bilim dalı patolojidir.
Hastalıkların sistematik sınıflandırmasını konu edilen bilim dalı ise nozolojidir. İnsan hastalıkları ve bunların tedavisiyle ilgilenen daha geniş bir alanı kapsayan bilim dalı ise tıptır. Birçok benzer durum ve süreçler hayvanları da etkilemektedir; hayvanları etkileyen hastalıkları inceleyen bilim dalı veterinerliktir.
Hayvanla ve insanlar dışında her organizma gibi bitkiler de çeşitli süreç ve durumlarda etkilenip zarar görürler; enfeksiyon, besin yetersizliği veya zararlı mutasyonlar gibi. Bitkileri etkileyen hastalıkları inceleyen bilim dalı bitki patolojisidir. Bazen
“Hastalığın varlığını kabul etmekle de iş bitmez, asıl güç olan bu yeni durumun gereğini düşünebilmek kendi davranışlarını, kendi yaşayışını ona göre ayarlamaktır. Aşılması en güç işlerden biridir bu. Alışageldiğimiz her türlü ilişki/davranışın kökten değişmesi gerekebilir.”
“Hasta hem acı çeken, gövdesinin yarattığı yeni durumla kendini (Belki de yaşamın başlangıçlarında olduğu gibi) tanımaya, yeniden tanımaya çalışmaktadır; hem de çevresiyle ilişkilerini yeniden düzenlemek zorundadır.” (Bilge KARASU)
“Hastalığın getirdiği sıkıntı her şeyden önce uçsuz bucaksız bir yalnızlık hissi. Bunu sözler ya da sözcüklerle ifade etmenin neredeyse kusursuz olanaksızlığı ancak aynı acıyı paylaşanlar tek bakışla anlaşabilirler. En iyi niyetlerle dile getirilmiş olsa bile, başkalarının söylemlerinin yol açtığı yararsızlık hissi, sıkıntı ya da rahatsızlık. En büyük anlayışsızlık. Basit bir fiziksel zarar değildir hastalık. Dünyadaki insanın bütünüyle alt üst olmasıdır.”
Jean Pier PALMIER
Görüldüğü gibi bütün kavramlar, özellikle hastalık kavramı, pek çok yerde farklı anlamlarda kullanılmıştır.
Hastalık kavramı sağlık kavramının yoksunluk halidir. Zıttı değildir. Şu anlamda zıttı değildir; sağlıklı insan için hastalığın önemi ancak hastalık ortaya çıktığında olur. Aslında bu bizim hayatımızın her alanında vardır.
Bir şeyin önemi onu kaybettikten sonra ortaya çıkar. Kaybeden kadar pek de önemsemiyoruz bizim için ne derece önemli olduğunu. Nietzsche hayatı boyunca kapmış olduğu mikroplar ve hastalığı yüzünden hasta bir adam olarak hayatına devam etmiş ve en sonda da yatağa bağlı olarak ölmüştür.